Indus Danışmanlık Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeydi.. Bu sefer izleyen taraf bizdik! :)

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen “A’dan Z’ye Reklam” Seminerine bu sefer izleyici olarak katıldık. 🙂 Bilgi paylaştıkça çoğalır düşüncesiyle, seminerde ilgimizi çeken bölümleri sizinle paylaşmak istedik.

Programın başında reklamın tarihine indik…

Sahi, ilk reklam ne zaman yapılmıştı? Güzel bir soruydu. Tüm salon uzun uzun düşündü… Aslında cevap çok basit ve bir o kadar da etkileyiciydi…

“İlk reklam, birinin bir başkasını etkilemeye çalışmasıyla başlamıştı.”

Aslında her insanın bir reklamcı olduğunuzu hiç düşünmüş müydünüz?

Hayatımız boyunca insanları etkilemeye çalışarak yaşarız, hepimiz kendi reklamımızı yaparız ve bir süre sonra da film sona erer…

Programın ilerleyen dakikalarında basit ancak düşündürücü bir soruyla daha karşılaştık: “Sizce bu güne kadar yapılmış en iyi reklam hangisidir?” Biz reklamları düşünürken çok güzel bir yanıt daha aldık…

En güzel deniz: Henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk: Henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz: Henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz: Henüz söylememiş olduğum sözdür…

Farklı bir düşünceydi… Biz mevcut reklamlar arasında düşüncelerde kaybolmuşken bir anda en güzel reklamın henüz var olmadığını fark ettik…

Program içersinde sürekli farklı alanları düşünmeye yönlendirildik…

“İnsanı hayvandan ayıran en önemli özellik nedir?” Gibi kolay bir soru daha soruldu. Hepimizden gelen yanıt “Akıldır” oldu. Hemen yanıtladık, nasılsa hepimiz cevabı çok iyi biliyorduk… Muhtemelen sizden gelen yanıt da aynısı oldu. Acaba biraz daha mı geniş düşünmeliydik? Yanılgıya mı uğramıştık. Bu kadar kolay bir sorunun cevabı bilindik bir yanıt olabilir miydi?

Ve cevap geldi: “İnsanı hayvandan ayıran en önemli özellik fikirdir”

Herkesin aklı var ancak ne kadar çok fikri var? Buydu önemli olan…

Program, reklamda yaratıcılığın ne kadar önemli olduğuyla devam etti.

Programda farkındalık yaratmak için sorularla devam edildi:

“Yaratıcılığınızı geliştirmek için ne yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?

“Fincanınızı boşaltın…”

Nasıl yani? Dediğinizi duyar gibiyiz… “Herkesin bir fincanı vardır, fincanınızı boşaltın ki, yerine yeni fikirler dolsun.” 🙂 bu farklı düşünce ile hepimiz fincanlarımızı düşünmeye yönlendirildik…

Sonrasında da “Kapıyı kapat fikirler uçuşuyor, kaçabilirler” benzetmesi ile yaratıcılık hakkında yapılan benzetme ile tekrar şaşırdık…

Bu kadar farklı fikrin üzerine bir fikir daha ortaya atıldı “Ciddi insanlardan parlak fikirler çıkmaz!” çok yaratıcı bir ekip olduğumuzu biliyoruz peki ya ciddi miydik? Bunu düşündük J bu sırada salondan farklı düşünceler çıkmaya başladı, en sonunda bir örnekle konu pekiştirildi. Bir ajansta “yaratıcılığımızı kaybettik, yaratamıyoruz” diyen çalışanlar için yöneticileri pijama günü organize etmiş, tüm çalışanlar pijamaları ile ajansa gelmiş ve yaratıcılık oranının arttığı gözlemlenmiş. Değişik bir motivasyon artırıcı, ajans dışında uygulanabilir mi? Bu tartışılmalı 🙂

Program birçok farklı reklam filminin izletilmesiyle sona erdi.

Seminerin ikinci yarısında reklamdan biraz uzaklaşarak “Piyasaya yeni bir ürün çıkaracaksak nelere dikkat etmelisiniz hiç düşündünüz mü?” sorusuyla karşılaştık ve kendimizi hiç tanımadığımız bir markayı yönetirken bulduk…

Marka Yönetimi konusunda daha derin bilgiye sahip olabilmemiz için hazırlanmış olan örnek bir ürün markasını nasıl yöneteceğimiz üzerinde uygulama yaptık.

Hangi ürünü seçeceğimiz, seçeceğimiz ürünün fiyatının belirlenmesi, ürünün adının, logosunun ve sloganının seçimi, ürün ambalajı, rakip analizleri ve rakiplerin öne çıkardığı ürünlerin özelliklerinden bahsedildi.

“Üzerimizdeki giysiler bizi temsil eder, ürünün ambalajı da ürünün giysisidir” sözüyle ilgimizi çeken bir benzetme yapıldı ve ambalajın önemi pekiştirildi. Ambalaj örnekleri gösterilerek, ambalajda yazının sağda, görselin solda olmasının markanın göze çarpmasını sağladığı hakkında ilginç bir bilgi paylaşıldı.

Giysilerimizde olduğu gibi ambalajda da renklerin bir duygu uyandırdığı üzerinde duruldu.

Markaların, ambalajlarında kullandıkları renklerle nasıl bir imaj çizmeye çalıştıklarının farkında mısınız?

Ambalajın siyah olması marka üzerinde; gizemli, sofistike ve marjinal bir hava oluştururken, kırmızı olması; canlı, tutkulu, aşk içeren, mavi olması; güvenilir, huzur veren, beyaz olması; temiz, saf ve teknolojik olduğu anlamına geldiği bilgisi paylaşıldı.

Program çeşitli reklamlarla pekiştirildi 🙂

Peki ya sizin ambalajınız ne renk?

Siz de bir markasınız, ambalajınızı parlatın…

Melisa Kuyumcu hakkında 5 makale
Indus Danışmanlık’ın neşeli Danışmanları’ndan… Yeni fikirleriyle bakış açılarımızı genişletir. Indus Danışmanlık çalışanlarına ciddiyetin samimiyetle buluştuğu anlar yaşatır. Çoğu zaman gülüşümüzün sebebi olur. Hoş sohbeti, gelişmiş moda anlayışı ile ofisimize renk katan isimlerden biridir. Çalışmaları ile yeni anlayışlar, ofisimizin kapısından içeri gelir.