Dünkü İşsiz Bugünün En Meşgul Adamı

Bir arkadaşımla beraber Londra’ nın ufak lokantalarından birinde yemek yiyordum. Bazı insanlar bu gibi yerleri keşfetmekle övünürler. Halbuki masaları ekseriyetle edebiyat ve sahne hayatının şahsiyetleriyle dolan bu lokantalar, diğerlerine nisbetle pahalı olduğu gibi, servis ve yemek bakımından üstünlükleri daima şüphelidir.

O gün etrafıma bakınırken kenar masalardan birinde aşina bir sima nazarı dikkatimi çekti. Kuvvetli bir bünye üzerinde zeka ile parlayan bir yüz daima etrafındakileri o tarafa bakmaya mecbur ediyordu. Şüphesiz ki kendisinin, Mr. Bevin’ in, bundan haberi bile yoktu. Zaten onun etrafı ile meşgul olduğu hiçbir zaman görülmemiştir. Üstelik o anda da zihni önündeki yemek listesiyle pek fazla meşgul bulunuyordu.

Bu işlerin olduğu sıralarda saat biri gösterdiğine göre, demek ki doğrudan doğruya Central Wandsword’ dan geliyordu. Biraz evvel, elde ettiği 6000 rey üstünlükle sırtına birçok idari mesuliyetler yüklenmiş bir kimsenin çehresinde ne çekingenlik, ne de gurur okunuyordu. O anda Mr. Bevin’ in yüzünde tamamı ile soğukkanlı, ciddi ve muvazene taşıyan ifade, etrafındakiler tarafından açıkça görülebilirdi. Karşısında oturan katibinden başka – belki de başkalarının kendisini rahatsız etmemesi için muhafız olarak kullanıyordu – masasında kimse yoktu. Bir başkasının söylediği gibi ” kendi atmosferini beraberinde taşıyan adam” yine onun içine gömülmüştü…

Mr. Bevin,  iş hayatındaki bütün başarılarını gösterişli bir dış görünüşün gizlediği sayısız kabiliyetlerine, bitmez tükenmez kudretine borçludur. Ömrü müddetince bütün hizmetlerini halkın, kütlenin işlerine vakfettiği halde hususi hayatını kendine saklamayı bilmiş ve hakkında yapılacak reklamlardan şiddetle çekinmiştir. Ondan ” Ernie ”  diye bahseden binlerce kişi arasında ancak pek azı, Mr. Bevin ‘ in hususi hayatı hakkında ufak tefek şeyler bilebilir. Tanınmış kimselerin kendilerinden bahsetmeleri için can attıkları “ Who’ s Who “ da onun hakkında on buçuk satırdan başka bir şey bulamazsınız. Orada yazılanlarda ancak, 1940 da Wandswordun merkezinden Avam kamarasına aza seçildiği, Milli Hizmetler ve İş Nazırlığı yaptığı, aynı zamanda nakliyat ve Umum İşçiler Birliği genel sekreterliğinde bulunduğundan ibarettir. Ekonomi İstişare meclisinde çalıştığından, 1937 de de Meslekler Birliği Kongresinde Genel Meclis reisliğine seçildiğinden ve 1942 de nutuk ve Radyo konuşmalarının “ The Job to be done” ismi altında kitap halinde neşredildiğinden de bahsedilir. Aynı kitapta, Mr. Bevin’ in doğum yeri, ailesi ve ilk mücadeleleri, hoşlandığı şeyler hakkında bir kayıda arasanız da rast gelemezsiniz.

Şahsiyeti hakkında gösterilen bu ketumiyet tesadüf değildir. Bilakis onun karakterile vasıflarından birini teşkil eder. Yeni Dünyanın, hiç kimsenin atlatamadığı gazetecileri bile onun karşısında konuşmak istemediği mevzulardan elleri boş dönmüşler, hususi hayatı hakkında bir şeyler öğrenebilmek için başvurdukları her yerle karşılarında taştan bir duvar bulmuşlardır. Buna rağmen Mr. Bevin’ in heykeltıraş Jacop Eptein’ e bir büst için poz durduğu hakikattir. Çünkü o artık simasının halka maledildiğine inanmaktadır. Açık, geniş ve kırışık bir alın, hakim bir burun, kuvvetli ve adeta hakkedilmiş gibi duran ağız, kudretli bir çene ve bütün kafanın değişik ve asil tenasübü bir heykelci kalemi için en uygun mevzudur. İngiltere harp imalat makinesini arızasız işletmesini bilen bu kafa artık tarihe geçmeyi hak etmiş bulunuyor. Bütün bunlara rağmen Bevin, hiç olmazsa hususi hayatına karışılmamasını ister. Karısı da bu fikri kabul ettiği gibi, arkadaşları da aynı fikre iştirak etmişlerdir.

Britanya efkarı umumiyesi Mr. Bevin’ in mevcudiyetinden ilk defa 1920 senesinde haberdar oldu. O sene Londra doklarında çalışan işçiler tarafından ücretlerinin yükseltilmesi ve çalışma şartlarının düzeltilmesi hakkında yapılan bir talep mahkemeye aksetmişti: Hakimlikte olduğu kadar politikada da hatırını saydıran Dunfermline Lordu Shaw’ ın başkanlığında açılan ilk celsenin kalabalıklığı ikinci, üçüncü, günlerde daha fazlalaşmıştı. O gün mahkemede dok işçilerinin davalarını haytan alınmış bir şekilde izah edip, işin insani bakımdan ehemmiyetine işaret eden, kalın kaşlı, geniş omuzlu, ve tesirli bir sese sahip genç adam dinleyicileri tarafından hararetle takdir edilmişti. Müdafaası boyunca anlattığı bütün vakalara vukufu, onları teşrih edişindeki maharet ve hisli ifadesi, yerine oturur oturmaz dinleyiciler kısmındaki halkın alkışları, hatta tepinme şeklindeki tezahürat ile karşılandı.  Mahkemede bu şekilde tezahürat usul ve nizama aykırı olduğundan, Başkan Lord Shaw onları sukuta davet ettikten sonra bu sefer kendisi genç müdafiye dönüp “Size, işçilerin davaları hakkında yaptığınız tenvir edici konuşma dolayısı ile mahkeme namına tebrik ve takdirlerimi sunarım, Mr. Bevin” demekten kendini alamamıştır.

Mr. Bevin, bir şehirli çocuğu değildir. Garbi İngiltereli beş kardeşin ikincisi olan Bevin daha küçük yaştayken Devonshire’ de bir çiftlikte hayatını kazanmaya başlamıştı. Bilahare Bristol’ a gelmiş, muhtelif işlere girip çıktıktan sonra nakliyat işlerinin geniş dünyasına girmiştir. Bu arada mesleğin bütün taraflarını tanımış hatta işsizliğin acı tadını bile tatmıştır.  Bu müddet zarfında pasif kalmamayı bilmiş, aynı zamanda Garbi İngiltere’ de işsizlikle mücadele hareketini hazırlamış ve sekreterliğini yapmıştır.

Kabiliyetlerine yavaş yavaş saha bulmaya başlayan Mr. Bevin’ i mıntıka dok işleri bütün nakliyat işçilerinin birleştirilmesi gayesini giden bir planın teşkilat ve tahakkukuna memur ettiler. İlk önceleri “Nakliyat İşçileri Federasyonu” olaraktan ortaya çıkan ve 30 dan fazla birliği içine alan federasyon sonraları  sırf Mr. Bevin’ in kuvvetli teşebbüsü ve onun bitmez tükenmez sabrı ve meharetiyle büsbütün birleşerek “Nakliyat ve Umum İşçiler Birliği” haline geldi. Onun, altmış yedi senelik ömrünün elli senesi yalnız kendi birliğinin işçilerine değil, aynı zaman da bütün işçi birliklerine yardımla geçmiştir.

Bevin’ in faaliyet sahası, yalnız sanayi ve iktisat bahislerine ait kalmamış, çalışmalarının her safhasında siyasi ve içtimai noktainazarlar da edinmiştir. İşte bugünün büyük bir devletinin hariciye nazırlığına getirilen bir adamın hayatı böyle sayısız mücadelelerle doludur.

Dünkü İşsiz Bugünün En Meşgul Adamı ( Britain To-day, Londra )

Dilek Ozgul hakkında 2 makale
Indus Danışmanlık ofisinin en güzel ve en enerjik kızı, Organizasyon Sorumlumuz. Başımız sıkıştığında aradığımız isim. Bütün gün dudaklarına dolanan bir şarkıyı bize bulaştırır. Neşesi ofisi kucaklar. Hızlıca organize olur ve tüm Indus çalışanlarını hizaya sokar. Atılgan, girişimci ve inovatif yapısıyla tüm Indus çalışanlarını motive eder.