Yeni Nesille Çalışmak

indus

‘Genç olmanın nasıl bir şey olduğunu unutan insanların gençleri anlamasını onları yönetmesini nasıl bekleyebiliriz’

Hepimiz farklıyız, hepimiz değerliyiz. Her birimizin büyüdüğü, yetiştiği dönem birbirinden farklıydı ve farklı olmaya devam ediyor. Aile yapıları farklı, gelir düzeyleri farklı, ülkenin içinde bulunduğu durum farklı, teknoloji farklı, yaşam farklı… Dolayasıyla yeni neslin farklı olması garip bir durum değil aslında gayet normal bir durum.

Farklılıkları yönetemediğimiz için farklılıklara söylenecek miyiz yoksa o farklılıkları fırsata mı dönüştüreceğiz? Hedefimiz yeni nesli anlamak , onlarla birlikte çalışmak ve kurumsal hedeflerimiz ulaşmak ise ilk adım olan anlamak kısmıyla başlayabiliriz. Y  kuşağına özel yönetim tarzı olması gerektiğini düşünmek yerine her bir kişiyi bireysel olarak ele almak gerekir. Zira yeni kuşağa ait her bir kişinin aile yapısı, genetik ve kültürel kodları vb. birbirinden farklı. Genellemelerle hareket etmekten ziyade bireysel dokunuşlara ihtiyacımız olduğu bir gerçek.

TUİK verilerine göre %35’i 1980-2000 yılları arasında doğanlardan oluşuyor. 1980-1990 yılları arasında sadece çalışan olarak değil aynı zamanda yönetici olarak da görüyoruz. 1990-1995 yılları arasında doğanlar da iş hayatına yeni giriş yapan genç arkadaşlarımız. Yeni nesil neler bekliyor ve biz neler yapabilirize bakarsak…

  • Yeni nesil manevi tatmini çok önemsiyor.

Her nesilde olduğu üzere daha çok para kazanmayı istemesinin yanında işinden ciddi bir manevi tatmin beklentisi var. Bu manevi tatmini diğer bir ifadeyle motivasyonu yönetici-patron-şirket tarafından tanınmak, takdir edilmek olarak değerlendirebilirsiniz, kaliteli çalışma arkadaşları diyebilirsiniz, işi bilen ve öğreten yönetici diyebilirsiniz…

Kurumun sağladığı gelişim fırsatları, fikrinin alınması, esnek iş düzenlemeleri, kariyer yönetimi, katkısı olan işi deneyiminde yeni nesil için manevi tatmini oluşturan etkenlerden.

Bu beklentiler doğrultusunda şirketin kariyer sistemine sahip olması, eğitim sisteminin olması tabi ki bu iki sistemin doğru bir şekilde işleyebilmesi için performans sisteminin kurulmuş olması gerekiyor.

Esnek iş düzenlemelerinde çalışanların çalışma gün ve saatlerini seçebilmelerini ve yan haklarda ihtiyaçları doğrultusunda karar verebilmesini sağlayan şirketler koşullu olarak kurumuna bağlı olan yeni neslin bağlılığını arttırıyor.

  • Yeni nesil yöneticisinden öğrenmek istiyor. Yöneticisinin deneyimiyle deneyimlenmek istiyor. Eski nesile göre daha donanımlı bir iş hayatına başlayan yeni nesil kendilerini etkileyebilecek, onlara ilham verebilecek yöneticilerle çalışmak istiyor. Google’dan edindikleri göçebe bilginin rekabette avantaj yaratacağını anlayan genç çalışanlar deneyimlenmiş bilgiyi yöneticisinde arıyor. Yöneticisinde bulamadığında, yöneticisini beğenmeme, saymam, işten soğuma yaşayabiliyorlar.

İlk akla gelen eğitim, yabancı dil, teknolojik bilgi, genel kültür geleceği okuma gibi alanlarda yöneticilerin çalışanlarında daha donanımlı olmak için gayret göstermesi şart haline gelmiştir. Her yönetici kendisine ‘Dünden daha iyi miyim?’ diye sorduğunda işimiz oldukça kolaylaşacak.

Bir sonraki yazımızda yeni neslin beklentilerine devam ediyor olacağız. Bizlerin yapacaklarını paylaşmak ve kurumlarımızda huzuru inşa edip bağlılığı yüksek çalışanlarla karlı projeler yürütmek için yapılacakları listelemek için burada olacağız.

Kişiyi güzel yapan eylemidir;der,saygılar sunarım.

 

                                       M.Efsun Yüksel Tunç

                                       Indus Danışmanlık

                                       Eğitim ve Yönetim Danışmanı