Yaşanılabilir Bir Dünyanın Vazgeçilmezi: Sulak Alanlar!

2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’nde doğaya, suyumuzun varlığına teşekkür edelim ve korumak için, sürdürülebilir olmak için bir adım atalım! Bilinçlenelim 🙂

Sulak Alan Nedir?

Türkiye’nin de tarafı olduğu Sulak Alanların korunmasını kapsayan Ramsar Sözleşmesi’ne göre sulak alan “Doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suları durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizlerin gelgit hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık ve turbiyeler ile bu alanların kıyı kenar çizgisinden itibaren kara tarafına doğru ekolojik açıdan sulak alan kalan yerler.” olarak tanımlanmıştır.

 “Sulak Alanlar” hakkında ne biliyoruz? Bize ne çağrıştırıyor?

Sulak alanlar içlerinde birçok canlının yaşamasına imkan sağlar, Dünya’da var olan tüm hayvan türlerinin %40’ına ev sahipliği yapmaktadırlar. Bununla birlikte bu alanlar iklim dengesini korumaya ve yer aldıkları bölgelerin su rejiminin düzenlenmesine yardım ederler. Biz insanlar için ise kültürel miras, ekonomik katkı, tarım yapma olanağı sağlar ve beslenme faaliyetlerimize katkıda bulunurlar.

Türkiye sulak alanlar bakımından oldukça zengin bir ülkedir ve göçmen kuşlar için de kilit noktadadır. Popülasyonun artması, sanayi devrimi gibi faktörler ile birlikte doğanın birçok alanında olduğu gibi sulak alanları da koruyamadığımızı söyleyebiliriz. Tüm canlılara sağladığı faydaya rağmen yeryüzünde en hızlı kaybın yaşandığı ekosistemler sulak alanlardır.

Bunu biliyor muydunuz?

Son 300 yılda dünyadaki sulak alanların %87’si yok oldu, bu kaybın %35’i ise son 52 yıl içerisinde gerçekleşti.

300 yıl önceki gelişim ve dünya nüfusunu, günümüzdeki nüfus ve gelişim ile kıyaslamak ne kadar doğru olur bilemeyiz, ancak emin olduğumuz bir bilgi var. Tüm canlılar olarak ihtiyacımız olan su giderek azalıyor. Arz talep dengesini düşünelim. Bu denge, geri döndürülemez bir şekilde bozuluyor, Arz giderek azalırken talep müthiş bir hızla artıyor. İşte bu sebeple suyumuzu hep birlikte korumalıyız!

Gezi Önerisi: Yedigöller

Bu muhteşem doğa ile mutlaka tanışmalısınız, Yedigöller, koruma altına alınmış bir Milli Park.

Uzun bir yürüyüş yaparak alandaki tüm gölleri keşfedebilir ve gitmek için sonbahar mevsimini seçerseniz doğanın tüm renkleri ile karşılaşma fırsatını yakalayabilirsiniz. 

Alan içerisinde Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl olmak üzere 7 adet göl bulunmaktadır ve çok çeşitli bir bitki örtüsü vardır. Konaklayabileceğiniz bungolov evlerin yanı sıra doğaya zarar vermeden kamp yapabileceğiniz güzel bir alan bulunmaktadır. 

Doğa ile buluşarak, renklerin ve bitkilerin muhteşemliğine kendinizi bırakırken suyun ve doğanın farkındalığını tadabilirsiniz! 

Yedigöller’de göreceğiniz güzellikleri korumak için birer birey olarak küçük bir adım atalım, farkına varalım ve gelin bundan sonra hep birlikte, bir giyim ürünü alırken kendi dolabımızı gözden geçirelim ve gerçekten ihtiyacımız olanları alalım. Daha önce sizlerle paylaştığımız üzere, sadece bir adet tişört için 2700 litre su harcanmaktadır. İşte bu yüzden alışveriş yaparken su ayak izimizi düşünelim ve ihtiyacımız olmayan ürünleri almayalım. Doğamızı, suyumuzu ve yarınlarımızı koruyalım!

Deneyimlerinizi ve düşüncelerinizi bizlerle paylaşmak isterseniz aşağıdaki iletişim kanallarımızdan bizlere ulaşabilirsiniz!

Bizi Arayın: +90 212 327 20 22

Bize Yazın: info@indus.com.tr

Bizi Takip Edin

Instagram: @industurkiye
Twitter:      @indusTurkiye

Youtube:    Indus Danışmanlık

Kaynakça

  • Orman, T. C., Bakanlığı, S. İ., Koruma, D., & Müdürlüğü, M. P. G. (2013). Sulak alanlar. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Hassas Alanlar Dairesi Başkanlığı, Ankara, Türkiye.
  • Worl Wildlife Fund Türkiye. (2022). Korumazsak Kaybederiz: Sulak Alanlarımız Elden Gitmesin! İstanbul, Türkiye
  • Worl Wildlife Fund Türkiye. (2020). Yaşam Kaynağı Sulak Alanlarımız Yok Olmasın! İstanbul, Türkiye