İçimde bir his var..

İçimde bir his var..

İçimde bir huzursuzluk var…

Garip bir gerginlik halindeyim…

Canım sıkkın….

Adını koyamadığımız, sebebini bilemediğimiz ve yoğunluğunu tarif edecek kelime bulmakta zorlandığımız duygu durumları yaşarız bazen.

Tanımlayamadığımızı nasıl yöneteceğiz dediğinizi duyar gibiyim. Doğru da. O zaman gelin nasıl tanımlayacağımızın ve yöneteceğimizin yollarına bakalım.

İlk adım, gerçekten istemekle başlar. Durumu tanımlayıp, çözmeye ve değiştirmeye kararlıysak o zaman atacağımız adım, kendimizi ve bedenimizi hissetmeye odaklanmak olsun. Böyle anlarda nefes alıp verişlerimize odaklanmak ve kontrol altına almak şifa gibidir. Etrafınızdaki seslere, kokulara, dokunduklarınıza odaklanmak zihninizde bir konfor alanı oluşturmaya yardımcı olur.

İkinci adım, zihnimizden geçenleri kağıda dökmek ya da sesli düşünmek (zaman zaman benim yaptığım gibi), daha da ileri gidip sesinizi kaydetmek, başka birine anlatıyormuş gibi konuşmaktır. Özellikle işitsel biriyseniz çok rahatlatacaktır.

Üçüncü adım, sadece kendiniz içim bir şeyler yapmak. Duş alın, su için, çekmece/ dolap / masa düzenleyin, mümkünse açık havada zaman geçirin, yaptıklarınızı başardıklarınızı hatırlayın, size iyi hissettiren hobilere ya da sevdiklerinize koşun. Bu da pozitif duygularınızı açığa çıkartacaktır.

Dördüncü adım, kendinize itiraf ederek daha tanımlanabilir hale getirdiğiniz duyguları bir profesyonel ile de konuşmak. Psikolog, Koç ya da danışabileceğiniz bir uzman gibi. Destek almak, yalnız olmadığınızı da hatırlatacaktır.

Duyguları yoğun yaşadığımız zamanların çözümleri kendimizde olsa dahi görmekte, bulmakta zorlanabiliriz. Bu nedenle farkına varmamızı sağlayacak bir kişi ile paylaşmak daha kısa sürede ferahlığı bulmanızı da sağlayacaktır.

Diyelim ki bu adımı tercih etmediniz, o istediğiniz güven ortamını yakalayamadınız. Bununla beraber, kimseye anlatmak istemiyor da olabilirsiniz. Hepsi mümkün. O zaman ikinci adıma geri dönelim. Kendimize koçluk yapalım:)

Kendimize odaklandığımız bu adımda, huzursuz hissetmemizi sağlayan durumla ilgili kendimize neden ve nasıl soruları soracağız.

Nasıl hissediyorum? Üzüntü mü? Kızgınlık mı? Hayal kırıklığı mı?

Neden böyle hissediyorum? Kişinin ya da olayın önem derecesi nedir? Hayat akışımı nasıl etkiler / etkiliyor?

Bu duruma kim ya da hangi olay neden oldu?

Bu durum neden beni bu kadar etkiledi?

Bu durumu nasıl değiştirebilirim? / Nasıl bir aksiyon bu durumu değiştirmemi kolaylaştırır?

Ve tabi kilit nokta bu sorulara vereceğiniz dürüst yanıtlara olan ihtiyacınızdır. Başta da demiştik ya, tanımlayamadığımızı yönetemeyiz.

Tüm duygular bizim için, insan için. Fakat duygular geçici, davranışlar ise kalıcıdır. Yaşadığınız her ne ise, huzursuzluk da dahil, bu duygunun geçeceğini ve o süreçte kendinize ve etrafınıza yansıttığınız davranışların hep akılda kalacağını bilmek önemli bir farkındalıktır.

Harika duygularla, kendimizi yönetmeyi başardığımız günlerle dolup taşalım.

Sevgiler,

Gökçe DOĞAN