Teknoloji günden güne hızlanıyor, iş dünyasındaki yarış gitgide zorlaşıyor, belirsiz ekonomik koşullar başarıya ulaşmayı daha da güçleştiriyor, ortamdaki stres artıyor. Bu tempoya yetişmek için çalışanlar yaşamlarını ofislerde geçirmeye başladılar. İnsanlar kariyerin bu yıldırıcı talepleri ile kişisel ve ailevi ihtiyaçları arasında nasıl denge kurabilirler? İş ile kişisel ihtiyaçların böylesine çatıştığı ortamlarda yöneticiler çalışanları nasıl yönlendirebilirler? Harry Levinson, yıllardır bu zor soruların yanıtlarını araştırıyor. Psikanalitik kuramın bizlere bunalımı kavramak, duygusal çatışmalarla başa çıkmak, lider seçmek ve performans değerlendirmesi yapmak gibi konularda yardımcı olabileceğini söylüyor.
- Yönetici tükenmekten nasıl sakınabilir?
- Orta yaş sendromuyla nasıl başa çıkılır?
- İkinci bir kariyer peşine düşmeli mi?
- Çalışanlar arasında uyum nasıl sağlanır?
Her gün, işlerine “boşverip” yüreklerinde yatan alanlara yönelen başarılı işadamlarının öykülerini okumuyor muyuz? Bu insanlar, emekli olmayı akıllarından bile geçirmezler, çünkü işleri gerçekte kim olduklarının kanıtıdır.
Belki de işin sırrı buradadır: Ne yaptığına değil, kim olduğuna odaklan