İçimizdeki Mutluluğu Keşfedebilmek…

Hepimiz mutluluğu arıyoruz.

Peki, sizce neden bulamıyoruz?

İnsanlar mutluluğu hep uzaklarda ve kendi dışlarında ararlar, belki de bu yüzden mutluluğa ulaşamazlar. Hep dışardan birilerinin ve bir şeylerin onları mutlu etmesini beklerler. Hayatlarını değiştirmek için bir araca ihtiyaç duyarlar.

Aslında hayatımızı olumlu yönde değiştirmek ve mutluluğu seçmek tamamen bizim elimizdedir.

Bir gün yolda yürürken ne kadar mutsuz olduğumu ve hiçbir şeyin beni mutlu edemediğini fark ettim. Sürekli sorunlara ve hep olumsuzluklara odaklanmıştım. Herkesin ve her şeyin negatif yönlerini fark ediyor, sadece bunları görüyordum. O sırada yanımdan geçen, tekerlekli sandalyede dünyaya ışıl ışıl gözlerle bakan, bütün içtenliğiyle hayata gülümseyen, belki de bir daha asla ayağa kalkamayacağına ve yürüyemeyeceğine rağmen yüzü gülen çocuğu gördüm. 

Sonra kendi içimde bir fırtına koptu ve kendi kendime “Ben ne yapıyorum? Hayat çok kısa! Mutlu olmalıyım!” dedim…

Sürekli mutlu olmak için hayatımda bir şeylerin değişmesini ve hayatıma yön vermesini bekledim. Belki de asıl beklediğim şansın kapımı çalmasıydı.

Peki, sizce şans kapıyı çalar mı? Yoksa biz mi şansın kapısını çalabiliriz?

Loto çıkmasını isteyen ancak bana loto çıkmaz diye şansını denemeyen insanlardanız hepimiz…

Hayat küçük sorunları dert etmek için o kadar kısa ki, hayatımızda büyük sorunlar yokken hayatın tadını çıkarmalı, mutluluğu beklemek yerine içimizdeki mutluluk ışığını keşfetmeli ve insanlara mutluluğumuzu bulaştırmalıyız.

Hiç kimse etrafında sürekli şikayet eden, mutsuz, hatta suratsız insanları görmek istemez. Herkes kendi sıkıntılarını unutmak ve sorunlarından bir an olsun uzaklaşmak için kendisini mutlu edecek kişilerle görüşmek ister.

Peki, içimizdeki mutluluğu keşfetmek için ne yapmalıyız?

Öncelikle sahip olduklarımızın değerini fark etmeli ve sahip olduklarımız için şükretmeliyiz. Bize mutluluk veren konulara odaklanmalı, bizi mutsuz eden olaylardan kendimize ders çıkarmalı bu olayların tekrar yaşanmaması için aksiyon almalıyız.

Bir gün hayatımda değişiklik yapmaya ve evden dışarı çıktığımda hiç göremediğim şeyleri görmeye karar verdim.  Doğduğumdan bu yana aynı evde yaşamama rağmen bu kadar senedir evden çıktığımda hep aynı yerlere bakmaya odaklandığımı ve sürekli aynı yerleri gördüğümü fark ettim. Attığım her adımda güzellikleri keşfetmek için farklı noktalara bakmaya başladım, etrafımda yeni çiçek vermiş ağaçları, kuşların sürü halinde uçuşunu ve bu güne kadar hiç fark etmediğim güzellikleri görmeye başladım. O kadar uzun zamandır sadece olumsuzu görmeye odaklanmışım ve çevremdeki güzellikleri fark edememişim.

“Neye odaklanırsanız onu görürsünüz!” sözünden yola çıkarak sadece mutlu olmaya odaklanırsak, kendinizi mutlu olmaya sürükleyecek nedenleri fark edebiliriz.

Peki, hayatımızı değiştirmek için hangi adımları atmalıyız?

  • Mutluluğu dışarıda aramaktan vazgeçmeliyiz. Mutluluk içimizde; kendimizi sadece biz mutlu edebiliriz.
  • Şikayet etmek yerine, sahip olduklarımız için şükretmeliyiz.
  • Olayları uzatarak bizi mutsuzluğa sürükleyecek sorunlara dönüştürmek yerine konuya kalıcı çözümler bularak sorunun üzerini tamamen kapatmalıyız.
  • Bizi mutsuz eden olaylara farklı açılardan bakabilmeliyiz, kendi bakış açımızdan uzaklaşıp karşı tarafın gözünden görmeye odaklanmalıyız.
  • İnsanları değiştirmeye çalışmak yerine kendimizi değiştirmeli, kendi hatalı yanlarımızı görmeye odaklanmalıyız.
  • Kapanan her kapının, yeni bir kapının işaretçisi olduğunu düşünmeliyiz.
  • Hayatımızın stresli anlarını,sevdiğimiz ve ilgimizi çeken şeyleri yaparak renklendirmeliyiz.

“Bazen kapalı bir kapıya o kadar uzun süre gözümüzü dikip bakarız ki, açık olanı göremeyiz.” Graham Bell’in bu sözündeki gibi kapalı kapıların açılmasını beklemek ve mutsuz olmak yerine bizi mutlu edecek yolları seçip bu yollardan yürümek için sadece adım atmalıyız…

Hayat,mutluluğu içimizde keşfedince renklenir. İçinizdeki ışığı keşfedin ve ışığa doğru yürüyün, göreceksiniz hayatınız rengi değişecek…

Melisa Kuyumcu hakkında 5 makale
Indus Danışmanlık’ın neşeli Danışmanları’ndan… Yeni fikirleriyle bakış açılarımızı genişletir. Indus Danışmanlık çalışanlarına ciddiyetin samimiyetle buluştuğu anlar yaşatır. Çoğu zaman gülüşümüzün sebebi olur. Hoş sohbeti, gelişmiş moda anlayışı ile ofisimize renk katan isimlerden biridir. Çalışmaları ile yeni anlayışlar, ofisimizin kapısından içeri gelir.